Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/10046 E. 2019/3490 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10046
KARAR NO : 2019/3490
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Beraat

… sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen ve doktirinde “fikri sahtecilik” olarak adlandırılan “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır.
Somut olayda sanıkların Afyon İl Jandarma Komutanlığını ankesörlü telefondan 156 Alo Jandarma hattı vasıtasıyla arayarak Üçkuyu Kasabası Uyanık Mevkiinde erkek cesedi bulunduğu yönünde asılsız ihbarda bulunup jandarma ekiplerinin bu yöne sevk edilmesini sağlayarak resmi ihbar tutanağı düzenlenmesine neden olduklarının iddia olunduğu kamu davasında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından suça konu asılsız ihbara ilişkin ses kaydındaki sesin, sanıklara ait olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınarak ve toplanan tüm deliller birlikte ele alınıp sonucuna göre sanıkların eylemlerinin değerlendirilmesi, eylemlerinin sabit görülmesi halinde ise ihbarı alan jandarma görevlilerinin ihbarla ilgili olarak belirtilen mevkiye giderek bu durumu araştırma yükümlülüğü bulunması karşısında; yalan beyan suçunun oluşmayacağı, ancak sanıkların eylemlerinin TCK’nin 271. maddesinde düzenlenen suç uydurma suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre hukuki durumları belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile beraatlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.