Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/965 E. 2018/1664 K. 22.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/965
KARAR NO : 2018/1664
KARAR TARİHİ : 22.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Şırnak/İdil’de faaliyet gösteren … Telekomünikasyon İnşaat Gıda Madencilik Nakliyet San. ve Tic. Ltd. Şirketinin sahibi olan sanık … ile yanında çalışan sanık … hakkında katılanın kimlik bilgileri kullanılarak telefon hattı çıkarıldığı iddiası ile açılan davada; sanık …’ın, işyerinin kendisine ait olduğunu, ancak işyeri sorumlusunun yanında çalışan … olduğunu, ayda bir gelerek kontrol etmesi dışında bir bilgisi olmadığını savunması; sanık …’ın ise, kimlik fotokopisi olmadan ve imza atılmadan sözleşme düzenlenemeyeceğini belirterek atılı suçlamayı kabul etmemesi; suça konu sözleşme üzerinde şikayetçi adına atılan imza yönünden inceleme yapılmasına rağmen, kaşe üzerindeki imza ve sözleşme üzerindeki yazılar yönünden inceleme yapılmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu sözleşmenin sanıklara gösterilerek … Telekominikasyon kaşesi üzerindeki imzanın kime ait olduğunun sorulması, bu şekilde tespit edilememesi durumunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak kaşe üzerindeki imzanın ve sözleşmedeki yazıların kime ait olduğunun tespit edilmesi, sonucuna göre eylemden doğan menfaatin işyeri sahibine ait olduğu da gözetilerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Suçun sübutu halinde; hükümden önce 19.02.2014 tarih 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek ve değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gereğince sanıklara ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Kabule göre; kısa süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.