YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9284
KARAR NO : 2017/4167
KARAR TARİHİ : 05.06.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan; düşme Sanıklar … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; beraat Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyet
1- Sanıklardan … hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik, sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip, duruşmada beyan ettiği, bilinen en son adresine 14.06.2013 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra, 24.06.2013 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2- Sanıklardan … ve … haklarında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan düşme hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davalarının düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3- Sanıklardan … ve … haklarında resmi evrakta sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan kamu davasının, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
4- Sanıklardan … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
5271 sayılı CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, 23.10.2009 tarihli iddianameyle sanığın resmi evrakta sahtecilik suçundan cezalandırılmasının talep edildiği, iddianamedeki sevk ve tavsife göre “dolandırıcılık” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, dava konusu olmayan suçtan sanık hakkında düşme kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.