Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/6586 E. 2017/2518 K. 05.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6586
KARAR NO : 2017/2518
KARAR TARİHİ : 05.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : 2004 takvim yılı için :Düşme 2005 takvim yılı için: Beraat

I-Sanık hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme ilişen temyiz itirazlarının incelenmesinde,
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; tüm sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği, mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme ilişen temyiz itirazlarının incelenmesinde ise,
Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, maddi gerçeğin, lehe yasanın ve zamanaşımı süresinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından 2005 yılına ait faturalar ilgili vergi dairesinden istenerek, düzenlenen en son fatura tarihi de belirlenip, sanığın yetkilisi göründüğü şirketin 2005 takvim yılında gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın sahte faturalar düzenlediğinin iddia olunması, sanığın, şirket ile ilgisinin bulunmadığını iş müracaatında bulunduğu sırada kendisinden alınan ve imzalatılan belgelerle şirkette yetkili görünmesinin sağlanmış olabileceğini beyan etmesi, davanın dayanağını oluşturan Vergi Tekniği ve Suçu Raporlarında söz konusu şirketin bilinen adreslerinde bulunmadığı, tanınmadığı, faaliyette olduğuna dair hiçbir verinin bulunmadığı, 2005 takvim yılı Ocak- Nisan aylarında KDV beyannamesi verdiği, diğer aylarda verilmediğinin anlaşılması ve 2005 yılında bir kısım mükelleflerin sanığın yetkilisi olduğu şirketten mal ve hizmet satın aldığının belirlenmesi karşısında; sanık savunmasında adı geçen … isimli şahıs tanık sıfatıyla celbedilip dinlenerek, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikalinin sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıkları saptanarak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.