YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6487
KARAR NO : 2017/3267
KARAR TARİHİ : 02.05.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılanın yokluğunda verilen hükümde, yasa yolunun itiraz olarak gösterilmesi nedeniyle katılan kurumun yanıltıldığı ve öğrenme üzerine 31.10.2013 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde ve sadece vekalet ücretine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
1-Sanığın üzerine atılı suçu işlemediğini ve her iki iddianameye konu faturaları gerçek bir ticari ilişki sebebiyle alıp kullandığını, ödemelerinin banka havalesi ve çekler ile yapıldığını beyan etmesi karşısında, kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan suça konu faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş Vergi Tekniği Raporlarının suretlerinin dosya arasına alınmış olduğu görülmekle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi yönünden; sahteliği ortaya koyan delillerin nelerden ibaret olduğunun tespiti ve anılan mükellefler hakkında dava açılmışsa, dosyalarının getirtilip incelenerek, özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikallerinin sağlanması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden taraflar arasında mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan şirket banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı karşılaştırmalı inceleme yaptırılarak, sanık müdafii tarafından fatura konusu malların taşınmasına ilişkin sunulan belgeler ile hesap hareketleri de incelenmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de,
a-Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 213 sayılı VUK’nın 359/b-1. maddesinin müeyyidesinin alt sınırının 18 ay hapis cezasını içerdiği ve sanık hakkında alt sınırdan ayrılmadan hüküm kurulduğu kabul edildiği halde temel cezanın 3 yıl olarak belirlenmesi,
b- Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla fatura kullanması nedeniyle eylemin kendi içinde teselsül ettiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
c-Sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği halde katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.