Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/6121 E. 2019/5737 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6121
KARAR NO : 2019/5737
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın suçlamayı kabul etmemesi, birkaç ay işyerinin açık kaldığını, iş yapamadığı için kapattığını, muhasebecisi … isimli şahsa işyerinin kapanışını bildirmesi için talimat verdiğini, bundan sonra işyeri ile bir ilgisinin kalmadığını düşündüğünü, bu hususların muhasebeciden araştırılmasını isteğini ifade etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; suça konu faturaları kullanan kişi/şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairesinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu kişi/şirketler hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, her ne kadar sanık savunmasında muhasebecisinin ismini … olarak belirtmiş ise de, dosyadaki mevcut belgeler arasında sanığın muhasebecisinin isminin … olduğu anlaşılmakla, adı geçen …’ın tanık olarak dinlenmesi, fatura miktarı ve sayısı dikkate alınmak suretiyle kanaat getirecek sayıda suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ve şirkete ait beyannamelerin kim tarafından düzenlendiği ve imzalandığının araştırılmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a)Sahte fatura düzenleme suçlarında, aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.