Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/6020 E. 2019/23 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6020
KARAR NO : 2019/23
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Aykırı Davranmak
HÜKÜM : Mahkumiyet

……. Vergi Dairesi Müdürlüğünün 889 030 8363 vergi kimlik numaralı mükellefi olan sanığın, 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, sahte fatura düzenlemediğini savunması; düzenlenen faturaları kullanan şirket yetkililerinin vergi incelemesi sırasında alınan ifadelerinde, sanığı tanımadıklarını, … ve …. ile muhatap olduklarını söylemeleri; iş yerini kiraya veren…. ün ifadesinde ise, sanık ile hiçbir görüşmesinin olmadığını, … ve…. ile kira sözleşmesi düzenlediğini belirtmesi nedeniyle, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1) Fatura asıllarının temin edilip, sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, …, ….,….. e ait olduğunu söylemesi halinde; bu kişilerin CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmeleri ve faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
2) …, ….,….. de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya bu kişilere ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
3) Faturalardaki yazı ve imzaların …, ….,…. ’e ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı uyarınca uygulanmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İ.Ç