Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5934 E. 2019/273 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5934
KARAR NO : 2019/273
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü ve suç tarihinin en son faturanın düzenlendiği 31.12.2007 tarihi olduğu nazara alındığında, 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının 18 ay hapis üst sınırının ise 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın üst sınırın üzerinde belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27/09/2011 gün ve 2011/3-167-2011/194 sayılı Kararında da açıklandığı üzere sanığın mahkumiyetiyle sonuçlanan ceza davasında katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, vekil duruşmalara katılmasa dahi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca katılan lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi zorunlu olup, katılan vekilinin duruşmaları takip etmediği gerekçesiyle vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,

3-Sanığın sabıka kaydında yer alan ilamın suç tarihinden sonra kesinleştiği ve tekerrüre esas olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
4-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasının, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.