Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5815 E. 2018/10209 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5815
KARAR NO : 2018/10209
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

… Elektrik Otomotiv…Ltd.Şirketi müdürü olan sanığın, 2008 yılı defter ve belgelerinin vergi incelemesi için istenmesine rağmen ibraz etmediğinin iddia ve kabul olunduğu davada;
1- Sanığın savunmasında, şoförlük yaptığından dolayı tebligatın yapıldığı tarihte il dışında olduğunu, bu nedenle tebligatın eşine yapıldığını, geldiğinde hemen defter ve belgeleri götürdüğünü ancak sürenin geçtiğini söyleyerek kabul etmediklerini, defter ve belgelerin kendisinde bulunduğunu, istenirse hemen ibraz edebileceğini savunması karşısında; sanığın suç kastının belirlenebilmesi bakımından savunmasında belirttiği süresinden sonra ibraz etmesine dayanak teşkil eden mazeret nedenlerine ilişkin belgelerin varsa sunulmasının istenmesi, süresinden sonra defter ve belgeleri ibraz edip etmediğinin ilgili vergi müfettiş yardımcısından sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de;
a) 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu ve defter – belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği; 5271 sayılı CMK’nin 231/8. maddesine, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği; adli sicil kaydına göre engel mahkumiyeti bulunmayıp, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan ve tekrar suç işlemeyeceği yönündeki olumlu kanaat sonucunda cezası ertelenen sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması gerekçesi olarak aynı zamanda sanığın olumsuz tutumu gösterilmesine rağmen, ertelemeye karar verilirken sanığın tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluştuğu belirtilip gerekçelerde de çelişkiye düşülerek yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verilmesi ,
b) Hükmolunan erteli hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c) Cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 51/3. maddesi uyarınca en az ceza süresi kadar bir denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.