Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5750 E. 2019/3940 K. 16.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5750
KARAR NO : 2019/3940
KARAR TARİHİ : 16.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanıklardan …’ın savunmasında, diğer sanığın yeterlilik belgesi olmadığı için söz konusu iş ortaklığını kurduklarını, kendisinin şirketin muhasebe işlerine karışmadığını, işler yürüsün diye vekalet verdiğini, sahte fatura düzenlemediğini söylemesi; diğer sanık …’in, diğer sanıkla kurduğu iş ortaklığı sonucu birlikte girdikleri çeşitli ihaleleri kazandıklarını, faaliyetlerinin gerçek olduğunu, düzenledikleri faturaların Maliye Bakanlığı’nın aradığı genel şekil şartlarını taşıdığını, yetkili matbaa tarafından bastırıldığını, sahte olmadığını savunması; Kocaeli Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği’nce yürütülen soruşturma kapsamında 30/12/2009 tarihinde sanıkların işyerinde yapılan aramada suç konusu faturalara el konulduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından;
1-İddianame konusu yapılan suç konusu faturaların, vergi tekniği raporunda Kocaeli Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği’nce yürütülen soruşturma kapsamında 30/12/2009 tarihinde sanıkların işyerinde yapılan aramada ele geçirildiği belirtilmiş ise de, dosya arasında arama kararı veya yazılı arama emri ile arama tutanağının bulunmaması karşısında; öncelikle aramanın VUK’nin 142. ve devamı maddelerindeki özel hükümlere uygun şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespiti için arama kararı ile arama işlemini yukarıda belirtilen Kanun hükmü uyarınca vergi inceleme elemanları gerçekleştireceğinden, suça konu belgelerin usulüne uygun olarak ele geçirilip geçirilmediğinin tespiti açısından, arama kararı ile arama tutanağı asıllarının veya onaylı örneklerinin temin edilerek incelenmesi,
2-Arama hukuka uygun ise;
a)Faturaları kullanan kişi ve şirketler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
b) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
c)Suç tarihlerinde mükellefiyet adına verilen matrahlı KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin de araştırılması ,
d) İş yerine ait faturaların bastırıldığı matbaadan belgelerin kime teslim edildiğinin sorulması,
e) İş yerinin muhasebecisinin tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek iş yerinin fiilen kim tarafından idare edildiği ve iş yeri ile ilgili işlemlerde kiminle muhatap olduğunun sorulması,
3-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a)Faturayı kullanan şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
b)Daha sonra, sanıkların yetkilisi olduğu iş ortaklığı ile faturaları kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Kabule göre de;
a) Sanıkların aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte düzenleme şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini,
b) …… sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, …… sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken …… sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından ceza miktarı itibarıyla sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.