Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5644 E. 2018/9801 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5644
KARAR NO : 2018/9801
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter belge ibraz etmemek, sahte belge düzenlemek
HÜKÜM : Defter belge ibraz etmemek suçundan; hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sahte belge düzenlemek suçundan; Mahkumiyet

I- Sanık hakkında defter belge ibraz etmemek suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanığın vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nin 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak değerlendirilip gereğinin takdir ve ifası için dosyanın mahalline İADESİNE,
II- Sanık hakkında 2011 takvim yılında sahte belge düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Sanığın savunmasında, şirketin asıl sahibinin ağabeyi… olduğunu, ağabeyinin kendi üzerine şirket kurduğunu ancak kendisinin şirkete hiç gitmediğini, sahte fatura düzenlemediğini beyan etmesi karşısında, sahte fatura düzenlemek suçunda “suçta ve cezada şahsilik” ilkesi geçerli olup bu ilke uyarınca gerçek failin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sanığın ağabeyi …’ın tanık olarak beyanına başvurulması, sahte faturaları kullanan mükellefler hakkında kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak açıldığının anlaşılması halinde getirtilip incelenerek bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, faturaları kullanan mükellefler dinlenerek faturaları hangi ticari ilişki karşılığında kimden aldıklarının ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde faturalar üzerinde yer alan yazı ve imzaların sanığa ya da sanığın ağabeyi …’a aidiyeti hususunda bilirkişi raporu alınmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.