Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5499 E. 2018/9870 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5499
KARAR NO : 2018/9870
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-… San.Tic.Ltd.Şti. ‘nin müdürü olan sanığın, şirketin 2006 yılı defter ve belgelerini usulüne uygun şekilde yapılan tebligata rağmen 15 günlük yasal süre içinde ibraz etmediği, böylece defter ve belge ibraz etmemek suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın, söz konusu şirket ile bir ilgisinin bulunmadığını, kendisine tebligat yapılmadığını, şirketin adını ilk kez duyduğunu, iş başvurusunda bulunurken bir kaç yere nüfus cüzdanı fotokopisini verdiğini, kendisinin kahvehanelerde garsonluk yaptığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; idarenin 12/10/2011 tarihli defter ve belge ibraz edilmesine dair yazısının tebliğine ilişkin, üzerinde sanığın imzası bulunan tebligat parçasının sanığa gösterilerek imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulması, hisse devrine ilişkin… Noterliğinin 23.07.2007 tarih ve … yevmiye numaralı şirket hisse devir sözleşmesi getirtilerek devir sözleşmesinde sanık adına atılı bulunan imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulması; sanığın imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde belirtilen belgelerdeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre ;
a)Defter ve belgelerin ibrazına ilişkin istem yazısının 20.10.2011 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan 05.11.2011 tarihinin, yüklenen suçun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda suç tarihinin 15.11.2011 olarak yanlış gösterilmesi,
b)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde yer verilen, zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; bir tehlike suçu olan defter ve belge ibraz etmeme suçunda, sözü edilen maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; suç tarihinde engel mahkumiyeti bulunmayan ve verilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında, yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar tartışılmadan “idarenin zararının karşılanmadığı” gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.