Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5473 E. 2018/9885 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5473
KARAR NO : 2018/9885
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan; mahkumiyet

Defter ve belgeleri gizlemek suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Hükmolunan hapis cezasının süresine göre koşulları bulunmadığından, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 1412 sayılı CMUK’nin 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek inceleme duruşmasız olarak yapıldı.
A)Sanık hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, 5560 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 12. fıkrası uyarınca temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olup itiraz konusunda merciince karar verildiği anlaşıldığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B)Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
1-Sanığın, … tarafından geriye dönük olarak düzenlenen 24.12.2010 tarihli suça konu faturayı 20.12.2010 tarihinde yevmiye defterine kaydetmek suretiyle sahte fatura kullanma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, … isimli birisini tanımadığını, onunla ticaret yapmadığını, 2011 yılının 2. ayında iş yerini boşalttığını, daha sonra da devrettiğini, o dönemde işçisinin olmadığını, faturayı deftere kendisinin kaydetmediğini, muhasebecisi olan …’nun deftere işlemiş olabileceğini savunarak suçlamayı kabul etmemesi; tanık …’un, sanığa 150 adet gömlek diktiğini, kumaşı sanığın getirdiğini, sadece işçilik için ücret aldığını, parayı sanığın bir çalışanının getirdiğini, fatura koçanını 05/04/2011 tarihinde teslim aldığını, ancak sanığın yanında çalışan işçisinin geçmişe dönük 26/12/2010 tarihli olarak faturayı düzenleyip kestiğini, bunu inceleme başlatılana kadar fark etmediğini söylemesi; tanık …hakkında sahte fatura düzenleme suçundan Isparta 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ve beraatle sonuçlanan 2013/47 Esas ve 2013/362 Karar sayılı gerekçeli kararda, suça konu faturanın kaybedilmesi nedeniyle 24/02/2012 tarihli gazetede ilan verildiğinin ve 16/03/2912 tarihinde bağlı olduğu Kaymakkapı Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirimde bulunulduğunun belirtilmesi; tanık Ahmet Avcu’nun, suç tarihinde sanığın muhasebecisi olduğunu, sanık tarafından gönderilen faturaları deftere kendisinin kaydettiğini, suça konu faturanın sanığın gönderdiği faturalar arasında olup olmadığını hatırlamadığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, suça konu fatura üzerindeki yazıların sanığın, tanıklar … ya da …’nun eli ürünü olup olmadığının tespiti için uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; faturadaki yazıların sanığa ait olduğunun saptanması halinde sanığın bu faturayı herhangi bir beyannamede kullanıp kullanmadığının araştırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı;Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 18.12.2012 tarih ve 2012/4981 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ile vergi suçu raporu ve eklerine uygun olarak sanık hakkında, “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan kamu davası açıldığı halde ayrıca sahte fatura düzenleme suçundan da hüküm kurulması,
3)Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 04.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.