Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5062 E. 2018/9384 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5062
KARAR NO : 2018/9384
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Sanık … hakkında: Beraat
Sanıklar … ve … hakkında: Mahkumiyet

A) Sanık … hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik, sanık müdafinin vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz istemiyle sınırlı olarak yapılan inceleme:
Sanık müdafinin, 07.02.2013 tarihinde tefhim olunan hükmü, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 02.05.2013 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
B) Sanık … hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanığın, UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 19.09.2013 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyizi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
C) Sanıklar … ve … hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık … müdafii ve sanık …’ın temyiz taleplerinin incelenmesi:
1- Sanıkların, suça konu 2005 ve 2006 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/84 esas sayılı dosyası ile Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/644 esas sayılı dosyasında olduğu için ibraz edemediklerini savunmaları karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu defter ve belgelerin bu mahkemelerde olup olmadığının kesin bir şekilde tespitinden sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
2- Kabule göre; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde yer alan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; defter ve belge ibraz etmeme suçunda bu anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; engel sabıkaları bulunmayan ve haklarında takdiri indirim uygulanarak cezaları ertelenen sanıklar hakkında, zararı gidermedikleri gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık … müdafii ve sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.