Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/5000 E. 2019/4977 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5000
KARAR NO : 2019/4977
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın yetkilisi olduğu şirketin adına 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahe fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sırasında, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek … isimli şahsın fabrikasında işçi olarak çalıştığını, adı geçen kişinin iflas etme durumu olduğunu, yeni bir şirket kuracağını ve kendisini müdür olarak göstereceğini söylediğini, patronu olması sebebiyle korktuğunu ve şirketin kurulmasına izin verdiğini, bu şekilde kendisine bir takım evraklar imzalatılarak şirketin kurulduğunu, sahte fatura düzenlendiğinden haberinin olmadığını, aynı zamanda şirket adına kredi kartı çıkartıldığını ve icra yoluyla bunları ödemek zorunda kaldığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyececek şekilde belirlenmesi bakımından, fatura sayısı ve tutarları dikkate alınarak sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan mükelleflerden kanaat oluşturacak sayıdakiler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, kullanan mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, düzenlendiğinin ve açıldığının tespiti halinde, karşıt inceleme raporları ve dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerden kanaat oluşturacak sayıdakiler CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenerek, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının ve sanık ile savunmada adı geçen … isimli şahsı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; …’in açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek tanık olarak ifadesine başvurulması; şirketin kuruluş ve işyerinin açılış aşamasında düzenlenen belgeler ile yoklama fişi, matbaa basım bilgi formu vb. evraklarda sanığın imzasının bulunup bulunmadığı, tüm bu işlemlerde vekaletname ile sanığın adına hareket eden kişi veya kişilerin olup olmadığı, şirket adına açılmış banka hesaplarının bulunup bulunmadığı, bu hesaplara bağlı olarak iddia edildiği gibi kredi kartı çıkartılıp çıkartılmadığı, bankacılık işlemlerinin kim tarafından gerçekleştirildiği ve şirket adına beyannamelerin kim tarafından verildiği etraflıca araştırılması, gerektiğinde suça konu faturalar temin edilmek suretiyle yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre toplanan deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre;
a)Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)… sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, … sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken … sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.