Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/4982 E. 2017/6960 K. 23.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4982
KARAR NO : 2017/6960
KARAR TARİHİ : 23.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-)5271 sayılı CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 12.04.2012 tarih ve 2012/739 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan Defterdarlık Gelir Müdürlüğü‘nün 15.12.2009 tarih ve 10-066/5534 sayılı mütalaasına uygun olarak sanık hakkında, “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kamu davası açıldığı, “2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava ve yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura düzenlemek” ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği halde kararın gerekçe kısmında hem sahte fatura kullanmak hem de sahte fatura düzenlemek suçlarından bahsedilip hüküm kısmında ise hangisinden hüküm kurulduğu belirtilmeksizin çelişkiye yol açılmış olması,
2-)Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde kendini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
3-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.