Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/4869 E. 2018/9822 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4869
KARAR NO : 2018/9822
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Aykırı Davranmak
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık … hakkında Dalaman Cumhuriyet Başsavcılığının 18.20.2010 tarih, 2010/114 sayılı iddianamesi ile “2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de, Muğla Vergi Dairesi Başkanlığının 12.08.2010 tarihli mütalaasının, sanık … hakkında olduğu, sanık … hakkında verilmiş bir mütalaanın bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. madde ve fıkrası gereğince öncelikle durma kararı verilerek sanık … hakkında 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği sorulup, verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2- Suça konu sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen … ve ….isimli mükellefler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan açılan dava dosyaları getirilip incelenerek özetleri duruşma tutanağa geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, gerektiğinde suça konu faturaları düzenleyen mükellefler ile sanık …’e ait defter ve belgeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı araştırılarak toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a-Sahte fatura kullanma suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda kullanılan sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanıklar hakkında hangi yıla ilişkin hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
b- Adli Emanetin 2010/124 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin delil olarak dosyada saklanmasına karar verilmesi yerine, 5237 sayılı TCK’nin 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
c- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.