Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/4541 E. 2018/10194 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4541
KARAR NO : 2018/10194
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma, Defter ve belgeleri ibraz etmeme
HÜKÜM : Sanıklar … ve … hakkında:2008,2009 ve 2010 yıllarında 213 sayılı VUK’ye muhalefet suçlarından: Beraat
Sanık … hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma ve düzenleme suçundan: Mahkumiyet
Sanık … hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma ve düzenleme suçundan: Beraat
Sanık … hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma ve düzenleme suçundan: Mahkumiyet
Sanık … hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçundan: Beraat
Sanık … hakkında defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan: Mahkumiyet

… Denetim Grup Müdürlüğünün 16.02.2011 tarih ve 2011/17 sayılı mütalaasına uygun olarak “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıca işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Katılan vekilinin temyizinin sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
A) Sanık … hakkında “defter ve belgeleri ibraz etmeme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak; sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) Sanıklar … ve … hakkında “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında 213 sayılı VUK’ne muhalefet” suçlarından, sanık … hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarından, sanık … hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin; sanık … hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin; sanık … hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesi:
2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından açılan kamu davasında; 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa ile 14.02.2011 tarih ve VDENR-2011-484/72 sayılı vergi suçu raporunun, “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” ve “aynı dönemlerde sahte fatura kullanma” suçlarına, 14.02.2011 tarih ve VDENR-2011-484/71 sayılı vergi tekniği raporunun ise “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarına ilişkin olduğu; 5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca, hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği dikkate alınarak; sanıklar hakkında düzenlenen mütalaa ve vergi suçu raporu ile vergi tekniği raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, her bir sanık yönünden sahte fatura kullanma suçundan her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, sanıklar … ve … hakkında “213 sayılı VUK’ye muhalefet” suçundan, sanıklar … ve … hakkında “sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçundan, yüklenen suçun niteliği belirlenmeden ya da yanlış belirlenerek denetimden yoksun hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık … müdafii ve sanık … ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.