Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/4194 E. 2018/8961 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4194
KARAR NO : 2018/8961
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Defter ve belgelerin ibrazı için gönderilen 09.04.2013 tarihli isteme yazısının sanığa 13.04.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, 15 günlük yasal süre içinde defter ve belgelerin ibraz edilmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesine göre, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden, faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı; 26.11.2013 tarihli 2013-A-538/64 sayılı vergi tekniği raporuna göre 09.04.2013 tarihli AGB-A-538/78-36 sayılı sayılı defter ve belge isteme yazısının şirketin bilinen adresine gönderildiği, 18.04.2013 tarihli tutanakta adreste bir başka kişinin ikamet ettiğinin ve şirketle ilgisinin bulunmadığının belirtildiği; ancak aynı yazının daha önce 13.04.2013 tarihinde sanığın ikamet adresinde eşine tebliğ edilmesi ve aynı vergi tekniği raporunda şirketin faal olduğunun belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, defter ve belgelerin vergi incelemesi için istendiği 13.04.2013 tarihi itibarıyla işyerinin faal olup olmadığının araştırılması, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, varsa buna ilişkin belgenin istenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Defter ve belgeleri gizleme suçu yönünden temel cezanın suç tarihi itibarıyla 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 213 sayılı Kanun’un 359/a-2. maddesi uyarınca “18 ay” olduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki temel cezanın “1 yıl” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
b)Sanığın adli sicil kaydında yer alan 80 TL adli para cezasına ilişkin ilamın kesin nitelikte olması ayrıca infaz tarihinin üzerinden 3 yıl geçmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
c)Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 15.01.2014 tarihli iddianamesi ile yalnızca 09.04.2013 tarihli isteme yazısına yönelik dava açıldığı gözetilerek; defter ve belge ibraz edilmesine ilişkin isteme yazısının sanığa 13.04.2013 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan “29.04.2013” tarihinin, defter ve belge ibraz etmeme suçunun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2013” olarak eksik gösterilmesi,
d)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 12.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.