Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/4109 E. 2018/9090 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4109
KARAR NO : 2018/9090
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan ; beraat
2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan; mahkumiyet

Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin, “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik ise sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında 2009 yılında işyerini kapattığını, 2010 yılında faal olmadığını, bu işlerin ise muhasebecisi tarafından takip edilmesi gerektiğini zannettiğini belirtmesi, 17.02.2012 tarihli temyiz dilekçesinde atılı suçu muhasebecisinin işlediğini belirterek suçlamayı kabul etmemesi, dosyada mevcut 22.09.2010 tarih ve VDENR-2010-2291/23 sayılı Vergi Tekniği Raporunda sanığın Kağıthane Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olduğu dönemde işe başlama tarihi olan 21.07.2009 tarihinden itibaren ve Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olduğu dönemde ise işe başlama tarihi olan 06.11.2009 tarihinden itibaren gerçek bir faaliyetinin olmadığının, sahte belge ticareti yapmak amacıyla faaliyette bulunduğunun, herhangi bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığı olmaksızın komisyon karşılığı sahte belge düzenlediğinin, sanığın Kağıthane Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi iken 12.11.2009 tarihinde verdiği işe bırakma bildirimi ile üç cilt kullanılmamış faturayı kaybettiğini ve buna ilişkin verdiği gazete ilanını Müdürlüğe sunduğunun, yine Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi iken 29.06.2010 tarihli işi bırakma bildirimi ile iki cilt faturayı kaybettiğine ilişkin beyanlarının tespitlerine yer verilmesi ve rapor ekinde sanığın Eyüp 3. Noterliğinin 02.11.2009 tarih ve 17681 yevmiye nolu vekaletnamesi ile … ve…birlikte veya ayrı ayrı vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletname fotokopisinin bulunması nedeniyle, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sanığın temyiz dilekçesinde belirttiği muhasebecisi ile vekaletname verdiği …ve… isimli kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin araştırılarak tanık sıfatıyla dinlenilmeleri, ayrıca kanaat oluşturacak sayıda temin edilecek suça konu faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa veya bu kişilere ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.