Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/4085 E. 2018/9275 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4085
KARAR NO : 2018/9275
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında; sanığın, … Nakliyat isimli şirketinin olduğunu, nakliyeciliği gerçekten yaptığını, bu işin prosedürünü bilmediği için belgelerini muhasebecisinin tuttuğunu, düzenlediği faturaların sahte olmadığını savunması; Mersin İl Emniyet Müdürlüğü tarafından sahte fatura ticaretine yönelik bazı ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda mükellef … Nakliyat Otomotiv İnş. Pet. Teks. Gıd. Dış. Tic. İth. İhr. San. Ltd. Şti.başlıklı kaşe, mükellefe ait 1 adet vergi levhası, imza sirküleri, Türkiye Tic. Sic. Gazetesi, araç kiralama sözleşmeleri, …, isimli şahısların kimlik fotokopilerinin bulunması karşısında;
1- Suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
a) Aramada ele geçirilen belgeler getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
b) Sanığın belgelerdeki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, belgelerdeki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Belgelerdeki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa)Yukarıda belirtilen belgelerin ele geçirildiği kişiler hakkında ve faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb)Aynı kişi ve mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Belgelerin ele geçirildiği kişilerin ve faturaları kullanan mükellef yetkililerinin CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen belgeleri ve faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
d) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Faturayı kullanan şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.