Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/4021 E. 2018/9193 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4021
KARAR NO : 2018/9193
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- …Temizlik Gıda Özel Güvenlik Sistemleri Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirket yetkilisi olan sanığa, 2005 takvim yılına ait defter ve belgelerini ibrazı talebini içerir, 19.03.2010 tarih ve VDENY-2010-1515/51 sayılı isteme yazısı 22.03.2010 tarihinde işyerinde çalışanına tebliğ edilmesine karşın yasal süresi içerisinde defter ve belgeleri ibraz etmediğinden bahisle açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda alınan savunmalarında, şirkete ait defter ve belgelerin taşınma esnasında şirkete ait araç ile birlikte çalındığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, dosya kapsamına göre sanığın savunmasında bahsettiği 27.04.2009 tarihinde defter ve belgelerin ibrazı talebi öncesinde gerçekleşen hırsızlık olayına ilişkin soruşturmanın Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 2009/7960 Soruşturma sırasında daimi aramada bulunduğu ve ticari belgelerin zayiine dair Ticaret Mahkemesinden karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin, aynı Kanun’un 13. maddesinde düzenlenen mücbir sebep kapsamında kalan nedenden dolayı ibraz edilmediği anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06.05.2008 tarih ve 2007/27-2008/95 sayılı kararında açıklandığı üzere, adli sicilden silinme koşulları gerçekleşen mahkumiyet kararlarının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmayacağı cihetle, sanığın adli sicil kaydında bulunan sabıkasının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, sonucuna göre sanık hakkında CMK’nin 231. maddesinin aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
b) Kısa karardaki hüküm fıkrasında uygulama maddesinin 213 sayılı VUK‘nin “359/a-2 maddesi“ yerine, “259/a-2 maddesi“ şeklinde yanlış gösterilmesi,
c) Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.