Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/3921 E. 2018/9162 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3921
KARAR NO : 2018/9162
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat
Sanık … hakkında mahkumiyet

A) Sanık … hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığının 17.05.2010 tarih ve 2010/1114 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasında, atılı suça ilişkin olarak sanık hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmamakta ise de; suça konu belgenin herhangi bir vergisel işlemde kullanılmadığının anlaşılması karşısında, sanığın fiilinin 5237 sayılı TCK’nin 207/1. maddesinde tanımlanan özel belgede sahtecilik suçu kapsamında kalacağı, ancak sahte düzenlenen belgenin fotokopiden ibaret olması nedeniyle hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmaması ve aldatıcılık niteliği bulunmaması nedeniyle bu suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu bakımından doğru olan hükmün istem gibi ONANMASINA,
B)Sanık … hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
1-Sanığın düzenlediği iddia ve kabul olunan 25.12.2008 tarihli faturanın herhangi bir vergisel işlemde kullanılmadığının anlaşılması karşısında, fiilin 5237 sayılı TCK’nin 207/1. maddesinde tanımlanan özel belgede sahtecilik suçu kapsamında kalacağı, ancak sahte düzenlenen belgenin fotokopiden ibaret olması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağı ve aldatıcılık niteliğinin bulunmayacağı, bu durumlara bağlı olarak bu suçun da unsurları itibarıyla oluşmayacağı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.