Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/3916 E. 2018/1028 K. 08.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3916
KARAR NO : 2018/1028
KARAR TARİHİ : 08.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

1) Sanığın aşamalarda, şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, özürlü maaşı için…’un kendisine bazı belgeler imzalattığını ve kimlik fotokopisini aldığını, bu şekilde şirket kurulmuş olabileceğini savunması; sahte fatura düzenlemek suçunun oluşabilmesi için sahte faturaların 213 sayılı VUK’nun 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği, aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle, sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından, 2006 ve 2007 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan sahte faturaların dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da nazara alınarak, fatura aslı ya da onaylı suretlerinin temin edilip dosya arasına konulması ve yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediği incelenip, faturalardaki imzaların sanığa ve şirketin diğer ortağı olarak gözüken…’a ait olup olmadığı bilirkişi raporuyla saptanması; sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi; aynı kişi veya kişiler hakkında kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması; gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; sanığa şirket hisselerini devreden … ile şirket ortağı …’un CMK’nın 48. maddesi uyarınca tanık sıfatıyla beyanlarının alınması; toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2) Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.