Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/345 E. 2018/1630 K. 22.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/345
KARAR NO : 2018/1630
KARAR TARİHİ : 22.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda; sanığın, 20.12.2007 tanzim, 30.10.2008 vade tarihli 20.000 YTL tutarlı borçlusu … olan sahte düzenlenmiş senedi borcuna karşılık katılan …’ya vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; UYAP sisteminde yapılan araştırmada, sanık hakkında 30.03.2007 tanzim, 30.11.2008 vade tarihli 15.000 YTL tutarlı borçlusu …olan sahte düzenlenmiş senedi borcuna karşılık katılan …’ya vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesiyle, Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/65 Esas, 2012/305 Karar sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; yukarıda belirtilen ve benzer nitelikteki tespit edilecek başkaca dava dosyalarının getirtilip incelenmesi gerektiğinde davaların birleştirilmesi, sanığın eylemlerinin, bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu, yoksa ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız suçları mı oluşturduğunun tartışılıp belirlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.