YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3226
KARAR NO : 2018/2938
KARAR TARİHİ : 03.04.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılan kamu davasında; sanığın inşaat malzemesi sattığını, her alış verişinde yasalara uygun fatura kestiğini, kendi adına fatura bastırılarak piyasaya sürüldüğünü, sahte fatura düzenlemediğini savunması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu fatura asıl yada onaylı suretlerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi; sahte faturalardaki yazı ve imzaların sanığa aidiyeti konusundan bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Vergi Tekniği Raporu ve Vergi Suçu Raporuna uygun olarak hazırlanan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.11.2011 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kamu davası açıldığı halde, “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.