Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/2679 E. 2017/7413 K. 02.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2679
KARAR NO : 2017/7413
KARAR TARİHİ : 02.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura kullandığı iddiası ile açılan kamu davasında, sanığın suçlamaları kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sahte fatura kullanma suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanun’a göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, dosyada faturaların bulunmadığının anlaşılması nedeniyle, 2005 takvim yılında kullandığı iddia olunan sahte faturaların dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da nazara alınarak, suça konu faturaların asılları veya onaylı suretleri dosya içerisine konulup incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a-5237 sayılı TCK’nın 43. maddesine göre “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği; sanığın 2005 takvim yılı içinde farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura kullandığının tespiti halinde hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.