Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/1828 E. 2018/9048 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1828
KARAR NO : 2018/9048
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, defter ve belgeleri ibraz etmemek
HÜKÜM : Sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyet,
Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan beraat

Sanık hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın; defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
1-Sanığın, … Yapı Malzemeleri İnş. Gıda Turizm Ltd. Şti’nin yetkilisi olmadığını, bu şirketi kendisine …’nın devretmek istediğini ancak kabul etmediğini, şirketle herhangi bir ilgisinin olmadığını, aslında şirkette sigortalı olarak çalışmak istediğini, yapılan işlemlerin işe alınmakla ilgili olduğunu zannettiğini, noterden şirketin kendisine devredildiğini sonradan öğrendiğini, suçlamayı kabul etmediğini savunması; vergi raporları ekinde bulunan belgelerden ek-8 de yer alan bireysel yoklama istemi ve ek-9 da yer alan 25/05/2009 tarihli yoklama fişini sanığın müdür sıfatıyla imzaladığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından;
a)Yukarıda belirtilen belgeler sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde;
b)Yazı ve imza örnekleri temin edilerek, tutanaklardaki ve faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c)Yazı ve imzaların sanığa, ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa)Vergi raporlarının ekinde bulunan belgelerden ek-11 de yer alan 27/10/2009 tarihli tutanakta imzası bulunan ve mükellef şirketin faaliyette bulunduğu iş hanının yöneticisi olduğu anlaşılan …’un tanık sıfatıyla dinlenmesi, sanığın fotoğrafı gösterilerek söz konusu iş yerini işletenin sanık olup olmadığının sorulması,
bb)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile ayrıca terh dosyası ve VEDOP sorgulamasına göre fatura sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura bastırıldığı ve mükellef şirket adına beyanname verildiği anlaşıldığı halde, defter ve belge gizleme suçuna konu belgelerin varlığının belli olmadığı şeklindeki gerekçeye dayanılarak yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre;
a)Her takvim yılı içinde kullanılan faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin 1.  fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sahte fatura düzenleme suçu yönünden, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.