YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1357
KARAR NO : 2018/2995
KARAR TARİHİ : 03.04.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanığın, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi gereğince tekerrüre esas alınan İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/519 E.-844 K. sayılı kararında birden fazla mahkumiyet hükmü bulunmasına karşın hangisinin tekerrüre esas alındığı belirtilmemiş ise de; daha ağır olan mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması gerektiği hususu ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçu bakımından kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın hırsızlık suçundan dolayı yakalandığında … adına düzenlenmiş suça konu sürücü belgesini kullanmak suretiyle iftira suçunu işlediği kabul olunan olayda; sanığın kendisini … ismiyle tanıttıktan sonra gerçek kimliğini açıklayarak iftirasından döndüğü 23.12.2013 tarihli araştırma tutanağından anlaşılmakla, hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.