Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/12694 E. 2018/10153 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12694
KARAR NO : 2018/10153
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında: Beraat
Sanıklar … ve … hakkında: Mahkumiyet

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14.04.2014 tarih ve 2014/14107 E. sayılı iddianamesi ile sanık … hakkında açılan ve bu dava ile birleşen dosya hakkında zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1- Haklarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kamu davası açılan sanıklardan …’ın, suçlamayı kabul etmediğini, 2004 yılında bir şahıstan şirket devraldığını, bu kişinin kendisine noterde bazı belgeler imzalattığını ancak …Tekstil isimli bir şirket kurmadığını, düzenlenen sahte faturalardan haberdar olmadığını savunması, sanık …’ın savunmasında, … isimli kişinin kendisini işe alacağını söyleyerek noterde bazı evraklara imza attırdığını, kendisinin şirketten ve sahte faturalardan haberdar olmadığı beyan etmesi ve sanık …’nün de üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade etmesi, vergi incelemesi sırasında ifadesi alınan serbest muhasebeci mali müşavir ….’nun şirket işleri ile … olarak isimi hatırladığı kişi ile muhatap olduğunu, diğer sanıkları tanımadığı yönündeki beyanı ve mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre faturalardaki imzaların sanık … eli ürünü olmadığının tespit edilmiş olması karşısında, suçta ve cezada şahsilik ilkesi gereğince gerçek failin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, yoklama fişleri ve şirket kuruluş belgeleri dışındaki diğer şirket belgeleri ile faturalardaki imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadığına dair bilirkişi raporu aldırılması, sahte faturaları kullanan mükelleflerin tanık olarak beyanlarına başvurulması ile faturaları hangi ticari ilişki karşılığında kimden aldıklarının ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sanık …’ın savunmasında adı geçen… ile …’nun ve ….’nın beyanında adı geçen …’ün tanık olarak beyanına başvurulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanıklar … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.