Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/12456 E. 2019/9011 K. 09.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12456
KARAR NO : 2019/9011
KARAR TARİHİ : 09.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme, sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet, HAGB

Sanıklar hakkında Trabzon Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 10.08.2012 tarihli ve 2012/63 sayılı Komisyon mütalaası uyarınca, “2009 takvim yılında sahte belge düzenleme” suçundan da mütalaa verildiği, ancak bu suçtan kamu davası açılmadığı anlaşılmakla, mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde bu suçtan da dava açılması mümkün görülmüştür.
I-Sanık … hakkında “Defter ve Belgeleri Gizleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde (Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04.12.2016 tarihli ve 19-2015/81077 sayılı Tebliğnamesinde sehven sanık … olarak belirtilmiş.):
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yasa yoluna tabi olduğundan; sanığın temyiz talebinin REDDİNE ve itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercinde değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Sanık … hakkında “Defter ve Belgeleri Gizleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde (Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04.12.2016 tarihli ve 19-2015/81077 sayılı Tebliğnamesinde sehven sanık … olarak belirtilmiş.)
Dosya içerisinde bir sureti mevcut, sanık … tarafından imzalı 09.03.2011 tarihli “İncelemeye Başlama Tutanağı” başlıklı belge uyarınca, iş yeri yetkilisi olan sanık tarafından incelemenin iş yerinin müsait olmaması nedeniyle dairede yapılmasının talep edildiğinin bildirilmesi ile sanıkların savunmalarında inceleme için talep edilen sevk irsaliyelerini kaybettiklerini beyan etmeleri karşısında, tebliğnamedeki sanığa usulüne uygun olarak tebligat yapılmadığından suçun unsurlarının oluşmadığına yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltan nedenin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
III-Sanıklar hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
… Paz. Tur. Nak. Ltd. Şti. yetkilileri olan sanıklar hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında, faturaların gerçek alışverişlere dayandığını, ancak faturaları düzenleyen… ve… isimli şirketlerin aynı şirkete bağlı firmalar olması nedeniyle karışıklık olduğunu beyan ederek suçlamaları kabul etmemeleri, yargılama sırasında tanık olarak beyanına başvurulan …Fabrikası Ltd. Şti. yetkilisi …’ın sanıkların savunmalarını doğrulaması ile UYAP üzerinden yapılan sorgulamada,…’ın 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan mahkûmiyetine ilişkin, Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.12.2012 tarihli 2011/372 Esas ve 2012/548 Karar sayılı ilamının, Dairemizin 11.07.2018 tarihli 2017/3574 Esas ve 2018/6497 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Suça konu faturayı düzenleyen…. Fabrikası Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 16.03.2011 tarihli ve VDENR-2011-1539/15 sayılı Vergi Tekniği Raporunun dosyaya getirtilmesi, şirket yetkilisi … hakkında açılan davanın akıbetinin araştırılması, dava dosyası getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi,
2-Gerektiğinde faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden; mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan ve sanık tarafından ibraz edilen tediye makbuzları, diğer banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen mükellef ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması, yasaya aykırı
3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.