Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/12454 E. 2018/9171 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12454
KARAR NO : 2018/9171
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanıklar hakkında sahte fatura düzenleme suçlarından açılan kamu davasında; sanıkların sahte fatura düzenlemediklerini savunmaları karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
a) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların her takvim yılına ait kanaat oluşturacak şekilde asıllarının Ba formu veren mükelleflerden veya bu mükelleflerin bağlı bulunduğu vergi dairelerinden getirtilmesi; faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını, …veya …’a ait olduğunu söylemeleri halinde; …veya …’ın CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve faturalar kendilerine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) …ve … da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya …ve …’a ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların, …ve …’a ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya …ve …’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan kişiler ve şirket yetkililerinin CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
e) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …, sanık … müdafii ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.