Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/11644 E. 2018/9099 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11644
KARAR NO : 2018/9099
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat

İstanbul Anadolu Başsavcılığının 24.9.2013 tarihli ve 2013/38845 esas numaralı iddianamesi ile, 27.12.2012 tarihli ve mütalaa ve ekindeki 2012-A-1420/57 sayılı vergi suçu raporuna uygun olarak 2007 ve 2009 takvim yıllarında; 21.02.2013 tarihli ve 2013/6795 esas nolu iddianamesi ile de, 23.05.2012 tarihli mütalaa ve ekindeki 2012-A-397/16 sayılı vergi suçu raporuna uygun olarak 2008 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddia olunarak toplam 4 kez cezalandırılması istemi ile açılan ve birleştirilen kamu davalarında; tercüme işleri ile iştigal eden mükellef sanığın vergi denetmenine verdiği ifadesinde, kullandığı faturaların tamamının gerçek mal ve hizmet alımlarına dayalı olduğunu ve ödemelerin nakit olarak yapıldığını savunması; vergi raporlarında ise, gerçekte faturasız alınan mal-hizmetlerin sahte faturalarla belgelendirildiğinin, 2009 yılında %77, 2007 yılında %95 gibi yüksek oranlarda sahte fatura kullanımı ile KDV indiriminden yararlanıldığının, belirtilen faturaları düzenleyen şirketler hakkında sahte fatura düzenleyicisi oldukları yönünde raporlar olduğunun belirtilmesi nedeni ile; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi ve faturaların gerçek mal hizmet alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
1- Faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
2- Daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ile kullanan sanığın ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, yalnız 2008 ve 2010 yıllarına dair hatalı görüş bildiren bilirkişi raporu esas alınıp eksik araştırma ve inceleme ile 4 ayrı takvim yılından açılan davada hangi yıllardan olduğu da belirtilmeden sanığın 3 kez beraatine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.