Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/11505 E. 2018/9163 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11505
KARAR NO : 2018/9163
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Sanık … hakkında 2009 ve 2010 yıllarında işlenen suçtan: Mahkumiyet
Sanık … hakkında: Beraat

A) Sanık … hakkında, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmadığından CMK’nin 223. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca beraati gerektiği dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanığın, suç konusu faturaları düzenleyen şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, ancak düzenlenen suça konu faturaların gerçek ticari iş karşılığı düzenlendiğini savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
2- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi;
kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması,
3- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
4- Kabule göre de;
a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.