Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2016/10051 E. 2018/9111 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10051
KARAR NO : 2018/9111
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21.01.2011 tarih ve 2011/2007 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan da dava açıldığı, ancak bu suçtan hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suçtan zamanaşımı süresi içinde mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hükmolunan cezaya ilişkin uygulama maddesinin “213 sayılı Kanun’un 359/b-1” şeklinde mahallinde düzeltilmesi, sanığın gözaltında geçirdiği sürelerin TCK’nin 63. maddesi gereğince infaz aşamasında cezasından mahsup edilmesi ve uzun süreli hapis cezasının ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarının aynı Yasanın 53/3. maddesi de nazara alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezaları artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2011 tarih ve 2011/2007 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın 2006 ve 2010 yılları arası sahte fatura düzenlemek suçlarını işlediğinden bahisle hakkında kamu davası açıldığı, “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı halde iddianame dışına çıkılarak bu yıla ilişkin sahte fatura düzenlemek suçundan da yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanık hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin bir takvim yılı içerisinde düzenlenen en son fatura tarihi olacağı cihetle, 2006 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturaların dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da nazara alınarak sanığın düzenlediği iddia olunan suça konu 2006 takvim yılına ait faturaların temin edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanık hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Sahte fatura düzenleme suçunda, suç tarihinin düzenlenen en son fatura tarihi olacağı cihetle; 2007 yılında yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde temel cezanın on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası olarak düzenlendiği gözetilmeksizin temel cezanın teşdiden uygulandığına ilişkin bir gerekçe de gösterilmeden 3 yıl hapis olarak tespit edilmek suretle fazla ceza tayini,
5-Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait farklı tarihlerde birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, 03.11.2010 tarih VDENR-2010-1324/57 sayılı Vergi Tekniği Raporunda yalnızca 613 069 1032 vergi kimlik numaralı Mavi Ay Havacılık Tur. Tic. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’nin sanıktan 2010 takvim yılında 2 adet belge ile mal ve hizmet aldığını Ba formu ile bildirdiğinin belirlenmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın 2010 takvim yılında düzenlediği iddia olunan 2 adet faturanın temin edilerek aynı tarihlerde mi yoksa farklı tarihlerde mi düzenlediğinin tespit edilmesinden sonra TCK’nin 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde temel cezanın arttırılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.