Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/8845 E. 2015/31331 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8845
KARAR NO : 2015/31331
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/320633

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.09.2015 gün ve 2015-18680/59833 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.10.2015 gün ve 2015/320633 KYB. sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık M.. D..’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında aynı Kanunun 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2011 tarihli ve 2010/609 esas, 2011/349 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca tekerrür konusunda tereddüt oluştuğundan bahisle karar verilmesi talebi üzerine, hükümlü hakkında verilen hapis cezasının 2. kez mükerirlere özgü olarak infaz edilmesine dair anılan Mahkemenin 20/05/2015 tarihli ve 2010/609 esas sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Sanık hakkında, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2011 tarihli ve 2010/609 esas, 2011/349 sayılı ilamında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması koşulları gerçekleşmesine rağmen mahkemesince bu konuda herhangi bir karar verilmediği, bu durumun ise Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 12/03/2013 tarihli ve 2012/18507 esas, 2013/4438 sayılı, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 11/02/2013 tarihli ve 2011/26646 esas, 2013/2467 sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, hükümlü lehine kazanılmış hak teşkil ettiği, bu nedenle hükümlü hakkında 2. kez tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 07.06.2010 tarih, 2010/8637 esas sayılı iddianamesiyle sanık M.. D.. hakkında, M. U.’a ait sürücü belgesine fotoğrafını yapıştırarak kullanmak eylemi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, dosya kapsamından sürücü belgesinin ele geçmediğinin açıkça anlaşıldığı, adli emanetin 2010/1833 sırasında da belgenin fotokopisinin bulunduğu, fotokopiden ibaret belgenin iğfal kabiliyetinin bulunmayacağı gibi, ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgede nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği cihetle, “resmi belgede sahtecilik” suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06.05.2011 tarih, 2010/609 esas, 2011/349 sayılı kararıyla sanık hakkında mahkumiyet hükmü verildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmekle, belirtilen bu konuda da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.