Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/8662 E. 2015/32073 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8662
KARAR NO : 2015/32073
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2015/331221
MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/05/2015
NUMARASI : 2014/779 (E) ve 2015/374 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1 – Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde daha az cezayı gerektiren hal olarak düzenlenen 765 sayılı TCK’nun 347. (5237 sayılı TCK’nun 211) maddesindeki hafifletici nedenin uygulanabilmesi için fail gerçek olan bir olayın kanıtlanmasını sağlamak amacıyla hareket etmiş olmalı, kanıtlanmak istenen olayın doğruluğu veya gerçekliği koşul olmayıp, failin iyi niyetle bu olayın doğruluğuna inanması yeterlidir. Buna göre somut olayda; katılanın sanık ile ortak bir inşaat işine girdiklerini ancak sonrasında kendine ait parayı alarak ortaklıktan çıktığını, sanığın ise suça konu bonoyu katılandan ortaklık ilişkisinden doğan borç nedeniyle aldığını savunmaları karşısında; olayda suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 347. (5237 sayılı TCK’nun 211.) maddesinin koşulları bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2– Kabule göre de; “Resmi belgede sahtecilik” suçunun cezası, 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis, 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülmesine karşın, temel cezanın aynı oranda tayini karşısında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde düzenlenen ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı TCK’da bulunmadığı ve 5252 sayılı Yasa’nın 6. maddesi uyarınca kanunlarda öngörülen “ağır hapis” cezalarının “hapis” cezasına dönüştürüldüğü dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nun aleyhe sonuç doğurduğu gözetilmeden, 5237 sayılı Yasa uyarınca yazılı şekilde hüküm kurulması
3 – 5271 sayılı CMK’nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, sanığın suç tarihinden sonra kesinleşen 3167 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından hükümlülükleri nedeniyle engel sabıkasının bulunmadığı da gözetilerek, yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan kaynaklanan somut bir zarar bulunup bulunmadığı ve var ise bu zararın sanık tarafından giderilip giderilmediği araştırılmadan, suç tarihinden sonra kesinleşen ”sanığın geçmiş adli sicil kaydı nedeniyle bir daha suç işlemeyeceğine dair hakkında olumlu kanaat oluşmaması ”şeklindeki yetersiz gerekçeyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı,
4 – 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.