Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/8152 E. 2015/32095 K. 23.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8152
KARAR NO : 2015/32095
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2014/148828
MAHKEMESİ : İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/443 (E) ve 2014/12 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık

Gerekçeli karar başlığında 22.08.2003 olarak yanlış yazılan suç tarihinin suça konu senedin bankaya ibraz edildiği 05.09.2003 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I-Katılan vekilinin “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararına yönelik temyiz isteminin incelemesinde:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün istem gibi ONANMASINA,
2-Katılan vekili ile sanık müdafiinin “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerine gelince:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının 05.09.2003 suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.