Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/7133 E. 2017/6930 K. 23.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7133
KARAR NO : 2017/6930
KARAR TARİHİ : 23.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, iftira
HÜKÜM : Sanık … hakkında her iki suçtan beraat.
Sanık … hakkında iftira suçundan beraat, özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet.

1-Sanıklardan … hakkında kurulan beraat hükümlerinin sanıklar müdafii tarafından vekalet ücreti yönünden temyizinin incelenmesinde;
Sanıklar müdafiinin 25.11.2013 tarihli süre tutum dilekçesi ile hakkında mahkumiyet kararı verilen sanık … yönünden temyiz talebinde bulunduğu, 02.01.2014 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ise, beraat kararı verilen sanık … hakkında da vekalet ücreti yönüyle temyiz incelemesi talep ettiği anlaşılmış ise de; sanıklar müdafiinin … hakkındaki hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra temyiz ettiği anlaşılmakla; temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2-Sanıklardan … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile iftira suçundan beraat etmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmediğine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/02/2013 gün ve 2011/5-137 Esas, 2013/58 sayılı kararında da belirtildiği üzere “aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, beraat ettiği suç açısından vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmeyeceği” cihetle, sanık lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle beraat hükmünün ONANMASINA,
b)5237 sayılı TCK’nın 207/1. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçu için öngörülen hapis cezasının alt sınırının 1 yıl olduğu gözetilmeden, temel cezanın 4 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini isabetsizliği, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında; mahkemece “sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlemesi halinde cezanın yeniden çektirileceği” denilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasındaki “…cezanın yeniden çektirileceği” ibaresi çıkartılarak yerine “…cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine,” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.