Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/6956 E. 2015/31241 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6956
KARAR NO : 2015/31241
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2014/87102
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2007/334 (E) ve 2013/496 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

7201 sayılı Tebligat Yasasının 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilmeden, 10/07/2013 tarihli celsede sanıkla birlikte savunma yapan sanık müdafii Av. C.. T.. yerine sanığa yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyizinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek ve tebliğnamedeki ret isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesine ilişkin isabetsizliğin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir başka soruşturma gereği sanığın ikametinde yapılan aramada E. G.ve E.Ö. adına düzenlenmiş ve üzerindeki resimleri değiştirilerek iğfal kabiliyetine haiz hale getirilmiş iki ayrı sürücü belgesi ele geçirildiği, böylece sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında, sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin takdir ve tayininin hakime ait olduğu cihetle, dosya arasında asılları bulunan suça konu belgeler üzerinde heyetçe yapılan gözlemde E. G. adına düzenlenmiş A2 sınıfı sürücü belgesinin orjinallerine ait tüm şekli unsurları taşıdığı anlaşılmakla aldatıcılık özelliğine sahip olduğu, ancak E. Ö. adına düzenlenmiş B sınıfı sürücü belgesinin fotoğraf kısmında soğuk mühür izinin bulunmadığı, fotoğrafın sökülmesi ve yenisinin yapıştırılması esnasında fotoğraf hanesinin kenarlarında taşma olduğu, dolayısıyla suça konu belgenin aldatıcılık özelliğine sahip olmadığı anlaşılmakla, TCK’nun 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin şartlarının oluşmadığı, dolayısıyla sanığın eyleminin tek bir sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Suçun kanıtı niteliğindeki sürücü belgelerinin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasa’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nun 43 ve 54. maddelerinin uygulanmasına ilişkin kısımlar çıkarılarak, suça konu belgelerin müsaderesi yerine ”Kapatılan Üsküdar adli emanetinin 2006/944 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.