Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/6413 E. 2015/28184 K. 09.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6413
KARAR NO : 2015/28184
KARAR TARİHİ : 09.07.2015

Tebliğname No : 11 – 2015/221276
MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2010
NUMARASI : 2006/172 (E) ve 2010/202 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

I. Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi
olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 22.09.2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
II. Resmi Belgede Sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1. Mahkemece bulunamaması nedeniyle incelenemeyen suça konu belge aslının, soruşturma aşamasında alınan 31.03.2006 tarihli raporda bilirkişi tarafından incelendiği anlaşılmakla, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge aslı titizlikle araştırılarak bulunması halinde incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu da kararda tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Kabule göre de;
a. 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak
ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle denetime olanak verecek şekilde lehe Yasanın tespiti gerektiği; Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis, 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülmesine karşın, temel cezanın alt sınırdan tayini halinde 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde düzenlenen ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı TCK’nunda bulunmadığı ve 5252 sayılı Yasa’nın 6. maddesi uyarınca kanunlarda öngörülen “ağır hapis” cezalarının “hapis” cezasına dönüştürüldüğü dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nun aleyhe sonuç doğurduğu gözetilmeden, cezanın üst sınır itibariyle 5237 sayılı Yasa hükümlerinin lehe olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması
b. 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde
hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
09.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.