Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/631 E. 2015/26719 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/631
KARAR NO : 2015/26719
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/17074

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.01.2015 gün ve 2014/717/1764 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 22.01.2015 gün ve KYB. 2015/17074 sayılı ihbarnamesi ile;
Güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na muhalefet suçlarından şüpheliler Y.. K.., A.. A.. ve Ö.. T.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/04/2014 tarihli ve 2012/104620 soruşturma, 2014/21338 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 9.Ağır Ceza Mahkemesinin 04/06/2014 tarihli ve 2014/800 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre, müştekinin şüphelilerin çalıştığı Denizbank … şubesinde bulunan banka hesabından, müştekinin izni ve bilgisi olmaksızın sahte işlemlerle kredi ve tediye işlemleri yapıldığı yönündeki iddiası üzerine başlatılan soruşturma neticesinde delil yetersizliği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müşteki adına düzenlenmiş yetki belgelerindeki imzanın sahte olduğu iddiası karşısında imza incelenmesi yaptırılmadığı, karar dayanak gösterilen bilirkişi raporunun şüphelilerin de çalışmakta olduğu Denizbank Teftiş Kurulu başkanlığınca düzenlenmiş olması itibariyle tarafsız olamayacağı gibi bahsi konu raporda dahi bir kısım tediye ve kredi işlemlerinin yetki belgesi olmaksızın gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi karşısında eksik soruşturma ile karar tesis edildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/11/2007 tarihli ve 2007/9636-9375 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Şikayet, soruşturma evrakı ve kovuşturmaya yer olmadığı kararının konusunun bankacılık zimmeti ve özel belgede sahtecilik suçlarına yönelik bulunmasına, kanun yararına bozma isteminin kapsamı ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararına göre; kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 7. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.