YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/593
KARAR NO : 2015/22740
KARAR TARİHİ : 23.02.2015
Tebliğname No : 11 – 2015/34770
MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2013/228 (E) ve 2013/404 (K)
SUÇ : Mühür bozma
Sanığın ruhsatsız olan işyerine 05.04.2012 tarihinde konulan mührü 26.09.2012 günü faaliyetine devam etmek suretiyle bozduğunun iddia olunması, sanığın, tutanağa konu yeri işlettiğini, 28.08.2012 tarihli fek tutanağı nedeni ile Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanıp ceza aldığını, işyerinin sadece 05.04.2012 tarihinde mühürlendiğini, başkaca bir mühürleme işleminin yapılmadığını savunması, mühür bozma tutanağının sanık adına düzenlenmiş olması, dosya içerisinde bulunan Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1246 Esas sayılı dosyasına ilişkin gerekçeli kararın incelenmesinde, sanığın 05.04.2012 tarihli mührü 28.08.2012 tarihinde bozduğundan bahisle 08.11.2012 tarihli iddianame ile açılan dava sonucunda 5 ay hapis cezası ile cezalandırıldığının anlaşılması karşısında, mühür bozma suçlarında aynı sanık hakkında birden çok mühür bozma tutanağı düzenlenmiş ise, hukuki kesinti iddianame tarihi itibariyle oluşacağından, bu tarihten önce düzenlenen birden fazla mühür bozma eylemi varsa zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekeceği, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı cihetle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, anılan dava dosyası getirtilip incelenerek, özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin denetime olanak verecek biçimde dosyaya intikalinin sağlanması ve bir mührün bir kez bozulabileceği, sonradan mühür bozma suçundan bahsedilebilmesi için tekrar mühürleme işleminin yapılması gerektiğinden, 28.08.2012 tarihli tespitten sonra tekrar mühürleme işleminin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi tarihte yapıldığı belirlendikten ve ilgili tutanak getirtilip incelendikten sonra, mühürleme tutanağının sanık adına düzenlenmemesi veya tebliğ edilmemesinin suçun yasal unsuru olmadığı da gözetilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.