Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/5874 E. 2017/6532 K. 11.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5874
KARAR NO : 2017/6532
KARAR TARİHİ : 11.10.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar …., … ve … hakkında;sanıkların vefatı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine
2-Sanıklar …, … ve … hakkında Nitelikli dolandırıcılık suçundan; Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına
3-Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … haklarında Resmi belgede sahtecilik suçundan beraat

Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin resmi belgede sahtecilik suçu yönünden en aleyhe kabulle son sigorta pirimleri bordrosunun düzenlendiği 30.10.2003 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve usulüne uygun olarak katılma talebinde bulunan ancak katılma talebiyle ilgili herhangi bir karar verilmeyen müşteki kurumun katılma talebinin CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca kabulü ile müşteki kurumun katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Dilekçe içeriği itibariyle Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat kararı verilen sanıklardan …-… ve …’ya ilişkin olduğu, katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarının ise dolandırıcılık suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararları ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen tüm beraat kararlarına yönelik olduğu ancak dilekçe kapsamında bulunan …. hakkında kamu davası açılmadığı ve temyize konu bir hüküm kurulmadığı kabul edilmekle;
1-Sanıklar …, … ve … haklarında zamanaşımı nedeniyle verilen ortadan kaldırma kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanununun 9. maddeleri hükmü karşısında; yüklenen dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesi yerine, 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan “…ortadan kaldırılmasına” yazılı bölümlerin çıkartılarak yerlerine “5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Tüm sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararlarına yönelik Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 30.10.2003 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.