Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/5865 E. 2015/28979 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5865
KARAR NO : 2015/28979
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/183200

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.05.2015 gün ve 2015/9521/30183 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.05.2015 gün ve KYB. 2015/183200 sayılı ihbarnamesi ile;
Özel belgede sahtecilik suçundan suça sürüklenen çocuk S.. C.. hakkında Şanlıurfa 2. Çocuk Mahkemesinin 2013/429 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında, Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/935 esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan dava ile hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan bahisle birleştirmeye muvafakat edilip edilmeyeceğinin sorulması üzerine, Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından birleştirmeye onay verilmemesine rağmen, Şanlıurfa 2. Çocuk Mahkemesi tarafından 26/11/2014 tarihli ve 2013/429 esas, 2014/354 sayılı kararla her iki davanın birleştirilmesine karar verilmesi sebebiyle ortaya çıkan olumsuz birleştirme uyuşmazlığının çözümünün talep edilmesi üzerine, Şanlıurfa 2. Çocuk Mahkemesi nin birleştirme kararının kabulüne ilişkin Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli ve 2015/222 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 16/07/2007 tarihli ve 2001/10002 esas, 2007/10828 karar, 20/01/2010 tarihli ve 2009/42568 esas, 2010/602 karar sayılı ilamları ile Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 14/02/2008 tarihli ve 2008/1309 esas, 2008/919 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun “Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.” şeklindeki 17/3. maddesi karşısında, somut olayda Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesince birleştirmeye muvafakat edilmediği belirtilmesi nazara alındığında, birleştirme talebinin kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Kanun yararına bozma isteminin kapsamının merci tayinine ilişkin olmasına, 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararına göre; kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 5. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.