Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/5803 E. 2017/4993 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5803
KARAR NO : 2017/4993
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, … adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, dosyada aslı bulunan suça konu sürücü belgesi üzerinde heyet olarak yapılan incelemede, fotoğraf üzerinde basılı bulunan soğuk mühür izinin silik olup, belge üzerinde devam etmediğinin ilk bakışta anlaşılması karşısında; mevcut haliyle sürücü belgesi üzerinde yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliğinin bulunmadığı cihetle, yasal unsurları itibarıyla oluşmayan “resmi belgede sahtecilik” suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre;
a)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/437-573 Esas ve Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde yazılı dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve hakkında bahsedilen ilam esas alınarak TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinin gerekli olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.