Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/5795 E. 2017/5042 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5795
KARAR NO : 2017/5042
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, … adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi üzerinde fotoğraf değişikliği yaparak kullandığının ve bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; dosya arasında bulunan nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi aslının heyetçe yapılan incelemesinde, belgelerde soğuk mühür izi bulunup bulunmadığının tam olarak tespitinin yapılamadığı, Nüfus Hizmetleri Yönetmeliği’nin 130. maddesi gereğince nüfus cüzdanına yapıştırılan fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin mevcut olması gerektiği aksi halde resmi belge sayılan nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin unsurlarının eksik olacağının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sahte sürücü belgesi ve nüfus cüzdanında soğuk mühür izi bulunup bulunmadığına yönelik ayrıntılı bilirkişi raporu alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-5237 sayılı TCK’nın 61. maddesinde yer alan hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler ve 3. maddesinde yer alan suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur hükümleri uyarınca, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden mahkeme tarafından yapılan gözlemde sahte sürücü belgesi üzerinde soğuk mühür izi bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle sürücü belgesi yönünden aldatma kabiliyetinin bulunmadığı ve suçun unsurlarının oluşmadığı, sahte nüfus cüzdanı yönünden ise temel cezanın yukarıda sayılan ilkelere göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeden temel cezanın orantılılık ilkesini zedeleyecek şekilde üst sınıra yakın belirlenmesi,
b-TCK’nın 160. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, mağdurun soruşturma aşamasında şikayetçi olmasına rağmen kovuşturma aşamasında şikayetçi olmadığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesine göre sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi halinde düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
c-Adli emanetin 2013/11168 sırasına kayıtlı suça konu belgeler hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
d-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.