Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/5180 E. 2015/28978 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5180
KARAR NO : 2015/28978
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/153780

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.04.2015 gün ve 2015/7973/25404 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.05.2015 gün ve KYB. 2015/153780 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik, bilişim sitemleri ile banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından şüpheliler K.. Ş.. ve diğerleri hakkında yürütülen soruşturma evresi sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30/10/2014 tarihli ve 2013/82567 soruşturma, 2014/51324 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 17/12/2014 tarihli ve 2014/2797 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, iş bu soruşturma dosyası kapsamı itibariyle tüm şüphelilerin ifadesi alınmadan, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara konu 2012/85240 soruşturma numaralı dosyanın gerek müştekisi, gerek şüphelileri, gerekse şikayete konu 23 çekten 4 tanesi hariç geri kalan 19 çekin tamamen farklı olmasına rağmen şikayete konu çekler üzerinde imza ve yazı incelemesi dahil hiç bir araştırma yapılmaksızın, mükerrer soruşturma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Şikâyet, soruşturma evrakı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın konusunun TCK’nun 158/1-f ve 204/1. maddelerindeki nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına yönelik bulunmasına, kanun yararına bozma isteminin kapsamı ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararına göre; kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.