Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/4845 E. 2015/26599 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4845
KARAR NO : 2015/26599
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2015/168180
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/11/2010
NUMARASI : 2009/63 (E) ve 2010/347 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak

1-Sanığın, “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tekerrüre esas geçmiş hükümlüğü bulunan sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sahte kimlik üretmek veya kullanmanın TCK’nun 267/2. maddesi kapsamında iftiranın “maddi eser ve delillerini uydurma” olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeksizin, sanık hakkında tayin olunan cezanın TCK’nun 267/2. maddesi ile artırılması suretiyle fazla
cezaya hükmolunması,
Yasaya aykırı; sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden
duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nun 267/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden tümden çıkartılmak ve TCK’nun 62. maddesi uygulanmak suretiyle bulunan sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezasına indirilmesi suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanığın, “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün ve 2011/8-335 Esas, 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgede nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif
olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sürücü belgesi aslının ele geçmediği olayda; belge aslının titizlikle tekrar araştırılıp, bulunduğu takdirde getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “parada sahtecilik” suçundan hakkında yapılan soruşturmada, Ü.. Ç.. isimli şahsın kimlik bilgilerini taşıyan suça konu sürücü belgesini kullandığı, Ü.. Ç.. adına dava açılmasına sebebiyet verdiği, sahteciliğin anlaşılmadığından bahisle aldatıcılık özelliği taşıdığı kabul edilerek, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.