Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/4359 E. 2017/6401 K. 05.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4359
KARAR NO : 2017/6401
KARAR TARİHİ : 05.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

1-Sanığın….. numaralı GSM hattına ait abonelik sözleşmesini sahte olarak düzenlemek sureti ile özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında; …. numaralı GSM hattına ilişkin abonelik sözleşmesindeki katılan … adına atılı bulunan imzanın katılanın elinden çıkmadığının tespit edilmesi, sanığın Şanlıurfa 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/953 numaralı dosyasında tanık olarak alınan ifadesinde; abonelik sözleşmesinde dükkanının kaşesinin bulunduğunu, bayi kodunun da doğru olduğunu, ancak elemanlarından birisinin yapmış olabileceğini, müştekiyi hatırlamadığını belirtmesi, sanığın mevcut dosyadaki savunmasında; olay tarihinde …. bayii olarak çalıştığını, o zamanlarda maaş artı prim karşılığında elemanları sahalarda çalıştırdıklarını ve akşam onların yaptığı abonelikleri aynı zamanda aktivasyon işi de yaptıklarından dolayı açtıklarını, gsm sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, GSM abonelik sözleşmesi üzerindeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, suçun sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükümleri ve TCK’nın 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması,
2- Suça konu belge hakkında herhangi bir karar verilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.